harry potter'ın aşkı

[HarryPotter]

Hava herzamankinden daha sisli ve karanlıktı.Harry pencereden hala kapıda nöbet tutan 2 ölümyiyene baktı.

Volta atıp,etrafı gözetliyorlardı.Arkasından Ron ve Hermione'nin içeri girdiğini duydu.Ron

-hala kapıdalar mı?dedi.Harry ona bakıp "evet" anlamında başını salladı.Hermione

-ama nasıl olsa içeri giremezler Harry,biliyorsun yoldaşlık korumalı.dedi.Harry başıyla onayladı.

-evet burası güvenli,fakat 10 gündür burdayız ve hortkuluk hakkında hiç bir şey bilmiyoruz!ne oldugunu,nerede olduğunu

ve nasıl yok edilebilceğini bilmiyoruz.dedi ve gene sisli pencereye döndü.Ron ona yaklaşıp elini omzuna koydu ve

-meraketme abi,onu bulup yok edeceğiz,herzaman yanındayız.dedi Harry onla Hermione'ye bakıp gülümsedi.

-biliyorum.dedi.tam
o sırada kapı gıcırdama sesi duyuldu.3'ü birden yerinden zıpladılar
hemen asalarını çıkardılar.3'ü sessizce birbirlerine bakarak beklerken

ayak
sesleri duyulmaya başladı ve giderek onlara doğru yaklaşan bir ayak
sesiydi....Harry,Ron ve Hermione korkuyla birbirlerine baktılar.tam
kapının önünde ayak sesleri durdu
ve bir sülüet kapıda belirdi.

-Harry,Ron,Hermione!benim!dedi.bu
ses tanıdık bir sesti,Lupin'in sesiydi.Ron ve Hermione rahatlarcasına
asalarını indirdiler.Harry indirmemişti.katı bir sesle

-kanıtla! dedi.Lupin

-3.sınıfta senin karanlık sanatlara karşı savunma öğretmenindim ve sana ruhemicilerle savaşmasını öğrettim,patronusun geyik hah
buarada bir seherbazla evliyim dedi.Harry gülümseyerek asasını indirdi.

-özür dilerim emin olmalıydım. dedi.Lupin

-hayır Harry doğru olanı yaptın,asıl Ron ve Hermione asalarını indirmemeliydiler,bir ölümyiyen olabilirdim.dedi.Hermione neşeyle

-noldu remus?-sonra sesi kötüleşti-kötü bir şey yok değil mi?

-hayır hayır,ben sadece.....bunları getirmek için gelmiştim dedi cebinden bir şey çıkararak

-aslında
dumbledore bunu kendi getirecekti ama acilen arkadaşıyla görüşmesi
gerekiyordu,şey.....siriusla şuan ordalar dedi.Harry şaşırarak

-ne?nerdeler?savaşın ortasında nereye gittiler? dedi kızgınlıkla

-dumbledore bize de bir şey sölemedi,ama zaten getirdiğim şey de bununla ilgili,sizinde oraya gitmeniz gerekiyor.dedi.Harry

-ama remus bizim burda bitirmemiz gereken bir görev var bunu biliyorsun dedi.Lupin

-biliyorum,biliyorum ama zaten oraya gitmenizin nedenide o! dedi.Harry,Ron ve Hermione bakıştılar.Lupin

-bu bir orta dünya haritası dedi biraz önce cebinden çıkardığı kağıt parçasını uzatarak,Harry uzanıp merakla alırken Hermione

-orta dünya mı? değişik türde muggler'la ünlü büyücülerin yaşadığı yer değil mi? dedi.Ron da şaşırarak

-birdakika,hani şu elflerin,cücelerin,hobitlerin bulunduğu yer!dedi gözleri heyecandan açılmıştı.Harry'nin
oranın ne olduğuna dair bir fikri yoktu.Lupin

-evet orası,Dumbledore ve Sirius oraya gittiler,işte sizinde oraya gitmeniz gerekiyor dedi.Harry

-peki ya siz?

-ben,Tonks,Moody,Arthur,Molly arkadan geleceğiz,tabi dumbledorenin emirlerinede bağlı,hem burayı yanlız bırakmakda doğru olmaz
dedi.Harry düşünceli düşünceli elindeki haritaya baktı ve onu açtı.başında "ORTA DÜNYA" yazıyordu ve altında küçük kulelerle ve
saraylarla
gösterilmiş işaretler vardı,üstlerinde de şehirlerin adı
yazıyordu.Harry sırayla bu şehirlere baktı.Gondor,Rohan,Mordor,Shire
İsengard,Ayrık vadi diye sıralanıyordu.kafasını haritadan kaldırdı.Lupin

-dumbledore
ve sirius Ayrık vadi’ye elflerin ülkesine gittiler.dedi.Harry haritayı
bakmaları için Ron ve hermione’ye uzattı.Ron haritaya heyecanlı
heyecanlı baktı ama hermione bakmayıp

-okuduğum kitaplarda bu
haritayı görmüştüm,biliyorum iyi ama remus oraya nasıl gideceğiz?oraya
elini kolunu sallayark herkes gidemez! dedi.lupin

-evet haklısın
ancak zaten orta dünyadan çağrılmış bulunuyorsunuz.oraya davet
edilmeyenler,davetsiz misafirler,ve öylesine bakmak için girmek
isteyenler giremez.ama biz davet edildik suan bizi bekliyorlar gitmesi
o kadarda zor değil. dedi düşünceli düşünceli,sonra devam etti

-size
nasıl gideceğinizi söylemeliyim ancak,ondan önce dumbledore’ye haber
bildirmeliyim ki sizi oraya gidince karşılayabilmeli dedi sonrada
endişeli bi şekilde ekledi

-tabi umarım….dedi.hemen hazırlanmaya koyuldu.harry

-nereye gidiyorsun? dedi lupin

-haber
göndermeye,ayrıca tam olarak bende ayrıntılı bilmiyorum olayları
oyüzden ögrenmeye gitmeliyim,siz burada kalın,daha sonra –birkaç saat
anca sürer-geleceğim.siz geldiğimde hazır olun.dedi ve kapıya doğru
yöneldi.gitmeden önce onlara tekrar döndü

-kapıdaki o
ölümyiyenlere dikkat edin,kapının arka kısmında cisimlenirseniz daha
güvenli olur dedi üçü onaylarcasını başını salladı.lupin birkaç saniye
sonra gözden yok oldu.




BÖLÜM 2

-2 SAAT ÖNCE-
Dumbledore
ve sirius yavaşlayarak durdular.tam önlerindeki manzaraya gülümseyerek
ve hayretle baktılar.o sırada kapıda elflerin başı Erlond belirdi.

-Ayrık
vadi’ye hoşgeldiniz albus dumbledore ve sirius black! dedi iki kolunuda
açarak.dumbledore gülümseyerk başını eğdi.siriusda şaşkınlıkla ona
bakarak aynısını yaptı.dumbledore

-erlond!buraya Gandalf’la
acilen görüşmeye geldim ona haber yollamıştım.gerçi onu shire’da
sanıyordum ama bana burada olduğunu söledi. dedi erlond ona baktı ve
derin bir nefes aldı

-burada da artık sandığın gibi huzur yok
dumbledore! Gelin içeri gandalf da sizleri bekliyordu. Dedi üçü
birlikte ayrık vadi’nin merdivenlerinden çıktılar.gandalf en tepedeki
dönemeçte onlara bakıyordu.sonunda dumbledore merdivenlerin tepesine
ulaştı.gandalf ve dumbledore öylece durup birbirlerini süzdüler.iki
güçlü ,yaşlı büyücü…..eski dostlar….gandalf gülümseyerk kollarını açtı.

-eski dostum dedi dumbledore ve gandalf sarıldılar.dumbledore

-görüşmeyeli
uzun zaman oldu ama sanki yaşananlar dünmüş gibi dedi .gandalf
gülümsedi.arkalarından erlond içeriyi eliyle göstererk

*gelin,içeride konuşalım dedi.dördü birden içeri girdiler.dumbledore

-bu orion’un oğlu sirius black dedi sirius’u göstererek.sirius ve gandalf el sıkıştılar.

-evet,sanırım onun ismini duymuştum dedi gülümseyerk gandalf.sirius

-ben ..ben tanıştığıma memnun oldum bay gandalf dedi gülümseyerek ve merakla gözlerle onu süzerek.gandalf

-sanırım buralara kadar bir şeyler danışmak için geldiniz dumbledore dedi.dumbledore

-aslında evet,bizim dünyamızdaki olayları biliyorsundur dedi ve fısıltı gibi bir sesle

-lord voldemort geri döndü. Dedi. Gandalf evet anlamında başını salladı.

-sende bizim burada olan olayları biliyorsundur heralde eski dostum dedi.dumbledore kaşlarını çattı.

-burdaki olay mı? Dedi şaşırarak.siriusla bakıştılar.dumbledore

-aslında ben buraya yüzük-yüzük hakkında konuşmaya gelmiştim dedi kaşlarını kaldırarak.gandalf

-sanırım sorunumuz aynı dumbledore,bizimde sorunumuz o yüzük! Dedi gandalf ve dumbledore ile siriusa egilerek

-o geri geldi dedi.dumbledore ona bakmayı sürdürdü.

-sauron geri geldi dedi dumbledore şaşkınlıkla

-ama
bu nasıl olabilir?o neredeyse asırlar önce isildur tarafından yok
edildi,bir muggle’ın zaferi,bu büyücüler dünyasındada çok konuşuldu
gandalf dedi

-biliyorum,dostum,ama onu buraya bağlayan
yüzükmüş,eskidende bahsettiğimiz,birlikte bulduğumuz ve keşfettiğimiz
teoriler doğruymuş sauron ve voldemort ikisi de maalesef geri döndü,her
iki teorinde doğru dedi .sirius

-yani sauronla voldemort birlik mi oldu? Dedi şokla.dumbledore gandalf cevap vermeden

-hayır,böyle
bir şey olamaz,bir kere ikisininde amaçları farklı ve her ikiside lider
olmak ister sirius isteselerde anlamazlar dedi ve sessizce düşünmeye
başladı.

-o zaman benim teorim doğrulanıyor.sauronla voldemortu
birleştiren birlik olup dost olmaları değil,o yüzük! Dedi
heyecanla.gandalf erlondla bakıştı

-sen sanırım o yüzüğün
voldemortla bir ilgisi olup olmadığını sormaya,öğrenmeye geldin,fakat
bunu tam olarak bende bilemiyorum,senin düşünden nedir?bana mektupta
bunlardan bahsetmemiştin.peki voldemortla yüzüğün,sauronun yüzüğünün
alakası olduğunu nereden bildin? Dedi. Dumbledore

-biz Harry
potter’la 1 sene önce ufak bir maceraya çıkmıştık.voldemortun
hortkulukunun ne olduğunu bulmak için ve bu maceranın içinde bir
mektupla karşılaştık.tanımadığımız birisi tarafından yazılmıştı. Dedi
ve devam etti

-orda yüzükten bahsettiğini anladım.onu yok etmeye çalışmış.ama voldemort tarafından yok edemeden öldürülmüş dedi.erlond

-bir
dakika bay dumbledore yüzüğü geçmişte saurondan alan isildur’du,bende
bizzat ordaydım ama yüzük asırlarca kayboldu.ta ki gollum onu bulasıya
kadar….ondan sonra da biblo baggins ‘e geçmişti.ama sizin
söylediklerinize göre yüzük hemen baggins’e geçmemiş,gollumdan yüzüğü
alan mektubu yazan kişi olmalı dedi dumbledore

-aynen öyle bay
erlond zaten gittiğimiz maceradaki mağara gollumun mağarasıymış bunu
sonradan ögrendim ama orada yoktu,sanırım terk etmiş.ama mektubu yazan
kişiden sonra yüzük biblo baggins’e nasıl geçti bilmiyorum.bunları
önceden de düşünmüştüm.ama emin değildim.şimdi teorilerim
doğrulanıyor.evet sanırım o yüzük iki can taşıyor voldemort ve
sauron……dedi sirius

- bu olamaz dedi.





BÖLÜM 3

Dumbledore korkmuş görünen sirius’a baktı

-remus’a mektup at,hemen harrylerin buraya gelmesi gerekiyor.fazla vaktimiz yok dedi.sonra gandalf’a dönerek

-gandalf
ozaman o yüzük her iki dünya içinde bir tehlike taşıyor,peki o yüzük
bilbo baggins de mi hala? Dedi.gitmek üzere olan sirius bu sorunun
cevabını merak ederek durdu.gandalf üzüntüyle

-onu yüzük
taşıyıcısı hobbit frodo baggins ve arkadaşı sam gamgee yok etmek için
götürdü.tek yok edilebilcek yer olan mordor’a…..dedi.dumbledore bir an
durduktan sonra şaşkınlık içinde

-ama gandalf eğer yüzükte
voldemortun da canı varsa onun oraya atılmadan önce godric’in
kılıcıyla-yani hortkuluku tek yok eden kılıçla- yüzüğe vurmak
gerekiyor! Eğer yüzüğü sadece mordor’a atarlarsa sauron yok olabilir
ama voldemort’un ruhu yok olmaz,bu sayede voldemort gene de hayatta
kalacaktır.o yüzük eğer oraya atılırsa bidaha asla o ateşin içinde
bulunamaz ve voldemort amacına ulaşmış olur…ölümsüz olur.yüzüğün ilk
önce kılıçtan geçmesi gerekiyor ondan sonra mordor’a götürülüp sauron’a
son verilmeli,gandalf frodo’yu durdurmalısın! Dedi.gandalf üzüntüyle
dostunu süzdü.

-üzgünüm albus,çok geç shire’dan yola çıkalı çok
oldu.nazgul tarafından yaralandı,onu buraya,Ayrık vadi’ye
getirdiler.sonra yüzük kardeşliği kuruldu.ben de kardeşlikteydim
dumbledore,ben ozaman alevlerin en kötüsüyle düello ettim ve uçurumdan
düştüm,kardeşlikten olan boromir yüzüğü almaya çalıştı ama oda şerefini
tabi ölmeden önce kurtardı, yani kardeşlik büyük ölçüde bozulmaya
başladı tabi frodo’da bunun farkındaydı,o yüzüğü ancak o yok
edebilirdi,o yüzden tek başına arkadaşı sam’in yardımıyla bunu
yapmasını gerekiyor,şimdi ise saruman sauron’la ordularını birleştirdi
ve gondor’a saldırmaya hazırlanıyor,savaş hazırlıklarına
başlandı.dedi.dumbledore büyük bir şokla ona bakarak sözünü kesti

-saruman mı? Dedi.gandalf üzüntüyle

-saruman hain çıktı,sauron için çalışıyor onunla düello ettim dedi.dumbledore

-ama
… ama o bizim dostumuzdu.eskiden üçümüz dedi ve sustu bir süre bu
üzüntülü haberi yedirmeye çalışır gibi yarım ay biçimli gözlüğünü
burnundan ileri ittikten sonra yere odaklandı.sonra devam etti

-gandalf
yüzük oraya atılmadan önce voldemort’un yüzükteki canına son vermemiz
gerekiyor.bunu da harry’e tek başına yüklemek istemiyorum dedi.Hala
orada onarlı bekleyen sirius heyecanla söze girdi

-onunla bende giderim dumbledore!!! Onu korurum dedi, gandalf sözünü kesti

-üzgünüm
ama olmaz sevgili sirius black! bu yüzük işi sandığınız gibi
değil.dediğim gibi yüzük kardeşliği bozuldu.biz yüzüğü yok etmeye
yardımcı olamayız.biz ancak geride kalıp düşmanlarla savaşırız.onlar
yüzük taşıyıcısıyla seçilmiş kişiye ait görevler,bizim kadar
etkilenmezler,o yüzük bizi etkiler,kullanmak isteriz,buda ortaya
sandığınız gibi iyi olmayacak bir büyük güç çıkcak demektir,çok riskli
dedi ve dumbledore’ye döndü

-bunu yapmak zorundasın dumbledore, ben frodo’ya yaptım dedi üzüntüyle.iki güçlü büyücü bakıştılar gandalf devam etti

-harry,frodo bunu yapmadan onu durdurup voldemort’u yok etmek zorunda dedi.dumbledore üzüntüyle

-biliyorum dedi ve sirius ‘a dönerek

-hadi sirius mektubu yolla dedi.sirius hışımla döndü.erlond araya girerek

-beni
takip edin black mektup yeri aşağıda dedi ve sirius’un önüne
geçti.ikisi birlikte merdivenlerden indiler ve gözden kayboldular.

Dumbledore onlar gittikten sonra cebinden parlak ve büyük bir kılıç çıkardı.gandalf gözleri büyümüş bir şekilde

-godric gryffindor’un cincüce yapımı kılıcı dedi.dumbledore

-al
bunu gandalf, Harry buraya geldiğinde ona ver,çünkü o buraya geldiğinde
biz sirius la çoktan gitmiş olacağız o hortkuluk bir tek bununla yok
olur dedi ve ayağa kalktı.gandalf kılıcı eline aldı ve bir süre sonra

-dumbledore eski dostum! Onlara güven,başaracaklar hem merak etme biz onları arkadan koruyacağız dedi.dumbledore gülümsedi

-evet
dostum,gitmek istemezdim ama büyücüler dünyasınında yardıma ihtiyacı
var,eğer gondor meselesinde yardıma ihtiyacın olursa haber gönder ben
ve yoldaşlık seve seve geliriz dedi.gandalf gülümseyerek ona baktı

-biliyorum dostum aynı söz tabi senin içinde geçerli dedi ve göz kırptı.devam etti

-zaten
saruman konusunda senden yardım istiyeceğime emin olabilirsin tek
başıma yenemem o çok güçlenmiş dedi dumbledore gülümsedi.o sırada
merdivenlerden erlond ve sirius gözüktü.sirius

-yolladım dedi.dumbledore

-güzel,o halde gidebilirz dedi.sirius onu durdurarak

-bir dakika,harrylerle savaşmayacakmıyız?onları buraya çağırdın biz niye gidiyoruz? Dedi.dumbledore gandalfla bakıştıktan sonra

-büyücüler
dünyasının bize ihtiyacı var sirius,harrynin burada halletmesi gereken
bir görev var,onu ordan da koruyabiliriz sirius.buraya tekrar geleceğiz
burada işimiz bitmedi ama şimdilik benle gelmeni rica ediyorum dedi ona
gülümseyerek.sirius ısrarcı gözükmesine rağmen hiçbir şey demedi ve
ikisi birlikte yola çıkmaya koyuldular….

[HarryPotter]

_Yarım saatçik Hermonie.dedi. Güneş kadar kızıl saçlı olan Ron.
_Olmaz tren 1sa. sonra kalkıyor ve siz daha sandığınızı bile toparlamadınız!dedi.Harry:
_Herm haklı Ron.
Harry
ve Ron toparlandılar.Apar topar kahfaltı yapıp tren’e bindiler.Trende
hiç boş vagon yoktu.En sonuda içinde,sapsarı saçlı, yemyeşil gözlü ve
beyaz tenli bir kızın bulunduğu vagona geldiler.Kız küçük bir çantanın
yanındaydı.Harry:
_Oturabilirmiyiz? dedi.Kız ewet anlamında başını
salladı.Eşyaların yerlştirdiler.Tam tanışıcakken içeri 2 şişko çocukla
Malfoy daldı.Malfoy
_Bakınnn Potter,Weasley ve bulanık-
_O
kelimeyi 1 daha söylersen sana öyle bi uğursuzluk büyüsü yollarımki
babanın ayaklarını yaladığı Lord’unun Ölüm Yiyen’leri bile bozamaz!Dedi
kız.Herkez afllamış gibi kıza baktı.Malfoy’un yüzü Ron’un saçları kadar
kızıldı.1dk bir sessizlikten sonra:
_Vayy…Avril Young buradaymış.Dilin varmı senin?Hermonie:
_Neee Avril YOUNG mu?dedi. Malfoy:
_Ewet yoksa tanışmadınız mı?Aileniz size görgü kuralı öğretmedi mi?dediHarry:
_Senin sayende tanışamadık.dedi.Malfoy:
_şimdilik gidiyorum Potter.Sizden önemli işlerim var.dedi.Malfoy gittikten sonra Harry:
_Ben Harry Potter,kızıl saçlı olan Ronald Weasley,kız arkadaşımızda Hermonie Granger.dediAvril:
_Ben de Avril Young.Gerçi Malfoy bizi tanıştırdı ama.dedi.Öylesine bir gülüşle.

*
HOGWARTS

Ron tıkanırcasına yemek yiyordu.Harry ise Hermonie ‘ye Avril’in kim olduğunu soruyordu.Hermonie:
_Anlaşılan
“sihir tarihini” okumamışsın.Ronald sen de dinle.Avril’i soyu en az
Dumledor kadar iyi büyücülerle dolu.Abisi de bunlardan biri.Dumledorla
düello ettikten sora tek bir sıyrığı bile yokmuş.Karanlık Lord’la 2kez
teke tek mücadele etmiş.dedi.Harry hayretle:
_Hermonie bzle dalgmı geçiyon?dedi.Ron’un yemeyi boğazında kalmıştı.Bu arada Dumbledor:
_Çocuklar,öncelikle
afiyet olsun.Size bir duyurum var.Bu yıl okulumuzda Üç Büyücü Turnuvası
yapılacaktır.Diğer okullardan öğrenciler gelecek.Umarım iyi bir yıl
olur.Bu arada aranızda Üç Büyücü Turnavası ile ilgili bilgisi olan var
mı?dedi.Avril ve Hermonie parmak kaldırdı.Dumbledor Avril’i işaret
etti.Avril ayağa kalkyı.Saçları rüzgarda salınıyordu.En azından Harry
öyle düşünüyordu.Avril:
_Bu turnuva en son bir asır önce yapıldı
ve-yutkundu-1kişi öldü.Bu turnuvada 3 büyücü seçilir ve değişik
engellerle karşılaşır.dedi.Oturdu.Büyük Solanda mırıltılar yükseldi.
Dumbledor:
_Teşekkürler Bayan Young.dedi.Harry gözlerini hala
Avril’den almıyordu.Ama anlaşılan sadece Harry değil Malfoy da
gözlerini alamıyordu.(bol yorum lütfen biliyom güzel değil ama Avril
diğer bölümde çok güzel bişe yapıyo inşallah okur sunuz 1 yorumdan
sonra bile yazabilirim.)

Birleştirilmiş Mesajın Gönderilme zamanı: Mart 09, 2008, 08:09:07 ÖÖ

---

okuyan yok mu

Birleştirilmiş Mesajın Gönderilme zamanı: Mart 09, 2008, 08:12:18 ÖÖ

---

3.bölüm
Harry
uyandığında kendini çok iyi hissediyordu.5.sınıftaydı.(benim
hayalimde)Ama kahfaltı yaparken bu iyi havası söndü .Çünkü ders
programında her gün 2ders iksir vardı.O gün Dumbledor turnuva için bu
akşam öğrencilerin gleceği ve 6.sınıftan büyükleri gireceğini
söyledi.=akşam=diğer okullardan öğrenciler geldi.Turnuvaya katılacaklar
adlarını ateş kadehine atacaklardı.Harry yemekten sonra tek başına
yukarı çıkıyordu.Ama bir süre sonra yalnız olmadığını fark etti.Çünkü
biri ona “merhaba”demişti.Bu Avril’di.Harry:
_Merhaba seni fark etmemişim.nasılsın?dedi.Avril:
_iyiyim.Sen?diye sordu.Harry
_İyiyim.dedi.Sonra
hiç bişe konuşmadılar.Bir süre sonra Harry tiz bi çığlık duydu.Etrafa
baktı Avril’in başından kanlar akıyordu.Merdivenlerden düşüp başı
merdivenin sivri yerine gelmişti.Harry önce ne yapacağını
bilemedi.Sonra kızı kucağına aldı.Hastane kanadına götürdü.Gözleri
dolmak üzereydi.Kızın sarı saçlarına karışan kan ellerine
akıyordu.Madam Pomfrey dışarııçıkmasını söyledi Harry koşarak
çıktı.Ortak salona elleri kan içinde girdi.Herkez Harry’ye
bakıyordu.Hermonie Harry’nin eline bir mendil tutuşturdu.Harry ellerini
mendille sildi.Harry Hermonie ve Ron’a gelmelerini söyledi.Kimsenin
olmadığı bir yere gittiler.Ron ve Hermonie Harry’ye soran gözlerle
bakıyordu.Harry her şeyi anlattı.
*
SEÇİM GECESİ
Turnuvaya
katılacakların açıklanacağı gün gelmişti.Avril’in bacağında bir kemik
yerinden oynamıştı.Madam Pomfrey iyileştirmişti.Ama seçim akşamı
tekerlekli sandalyeye binmişti(Madam Pomfrey zorlamıştı)Avril’i madam
Pomfrey büyük salona getirmişti.Dumbledor:
_Sevgili öğrenciler ve
öğretmenler,şimdi turnuvaya katılacakların adları:-ateş kadehinden mavi
bir ışık huzmesi çıktı-Cedric Diagor , -ateş kadehinden mavi bir ışık
huzmesi çıktı-
Fleur Delecur, -ateş kadehinden mavi bir ışık huzmesi
çıktı-Viktor Krum.dedi.Büyük salon da alkışlar yankılanıyordu.Sonra çok
garip bişe oldu.Ateş kadehinde gene mavi bir ışık huzmesi çıktı.herkez
nefesini tutmuştu.Dmbledor:
_HARRY POTTER dedi.Büyük salon birden sessizliğe boğulmuştu.Hiç kimse Harry’yi alkışlamadı.Bir kızın sesi:
_Madam
Pomfrey Beni ayağa kaldırır mısınız?dedi.Bu Avril’di.Herkaez ona
bakıyordu.Madam Pomfrey Avril’i ayağa kaldırdı.Dumbledor Avril’in ne
yapacağını anladığından gülüyordu.Hiç beklenmedik bir şey oldu Avril
Harry’i alkışlamaya başladı.Sonra Grifindor sonra da Huplepuff
alkışlamaya başladı.Harry’nin içinden Avril’e sarılmak geliyordu.Harry
Avril’e minnettardı.BOL YORUM

[HarryPotter]

Viktor,Fleur,Cedric ve Harry bir odaya girdiler.Oda loş bir ışıkla
aydınlatılmıştı.Bütün öğretmenler ordaydı.Dumbledor oturmalarını işaret
etti.Sonra turnuva hakkında bilgi verdi.Harry hemen dışarı çıkmak
istiyordu.Çünkü herkez ona sinsi bakışlar atıyordu.Sanki
etrafındakinler onu ortadan kaldırmak istiyordu.Harry bunları
düşünürken birden ayakları yerden kesildi.Sonrada karanlık bir ormana
geldi.Önünde beyaz vıcıkvıcık bir şey vardı.Bu şey herneyse yara
izinin acımasına neden oluyordu.Daha ne olduğunu anlmadan tekrar odaya
döndü.Harry anlamıyordu.Nereye gitmişti?Dumbledor:
_Artık
gidebilirsiniz çocular.dedi.Harry Dumbledor’a söylemek istedi ama onun
deli olduğunu düşünmesini istemiyordu.Dışarı çıktı.Hermonie ve Ron
Harry’yi ortak salonda bekliyorlardı.Harry Ron ve Hermoni’ye olanları
anlatmadaı.Sadece Dumbledor’un bir şeyler söyledi dedi.Harry:
_Avril’i ziyaret edelim mi?diye sordu.Hermonie:
_Bencede gitsek iyi olur.dedi.Ron:
_O zaman acele edelim iksir ödevimi yapmam gerek.dedi.
_Gözlerim yaşardı Ronal.dedi hermonie.
_Hadi ama gidelim.
Yolda
giderken Malfoyla karşılaştılar.Neyseki Malfoy onlara bulaşmadı.Gerçi
bu biraz garipti.Hastana kanadında Avril kitap okuyordu.Geldiklerini
anlayınca kitap okumayı kesti.Ron:
_Selam Avril.dedi.Avril merhaba dedi.Harry:
_öncelikle sana minnettarım Avril teşekkürler.Avril:
_Önemli değil ama bir şey sorcam adın ateş kadehinde ne arıyordu?Harry:
_Hiç bir fikrim yok.Ron:
_Hadi
yapma Harry.Adını koymak için netür bi büyü kullandın?Harry inanamayan
gözlerle Ron’a bktı en yakın arkadaşı ona inanmıyrdu.Sonra Harry ve Ron
kavgaya başladılar.Madam Pomfrey sesi duyup içeri girdi.Hermonie onları
ayırmaya çalışıyordu.Avril bağırıp başını ellerinin eline aldı.Deli
gibi hareketler yapıyodu. Madam Pomfrey onları dışarı çıkarttı.Avril’i
yatıştırmaya çalıştı ama daha çok bağırttı.Son çare olarak Dumbledor’a
gitti.Dumledor yüzünde çok mutlu bir ifdeyle Avril’in yanını geldi.
Madam Pomfrey Dumbledor’a kınayıcı bakışlar atıyordu.Avril Dumbledor
gelince biraz sakinleşti.Dumledor Madam Pomfrey’e onları yalnız
bırakmasını söyledi.Avril artık tamamen susmuştu.Dumbledor:
_Hatırladın mı?dedi.Avril evet anlamında başını salladı.(yorrum yazın)

[HarryPotter]

Dumbledor:
_Acaba anlatırmısın Avril?Avril:
_Harry ve Ron kavga
etmye başlayınca hatırladım.6-7 yaşlarındaydım.Annem ve babam muggle
bir arkadaşlarına gitmişti.Annem gerek olmayacağını düşünerek asasını
almadı.Babam önlemli olacağını düşünerek aldı.Abim bir deney
yapıyordu.Evde yalnızdık.Abim asasını bodruma bırakmıştı.Deneylerinde
asa kullanmazdı.Birden salonda biri bitiverdi.Ne olduğunu anlayamadan
abim annemin asasını istedi.-avrilin gözleri dolmaya başladı-Ama o daha
hızlıydı.Kedevra lanetini yaptı.abimi ıskaladı.Ben de o arada ağabeyme
asayı verdim.Abim gitmemi söyledi.Bense artık yerimden
kıpırdayamıyordum.Onları izlerken donup kaldım.Ve-artık
hıçkırıyordu-tekrar laneti yaptı.Bu kez abim dikkatsiz
davranmıştı…Avril artık kendini koyuvermişti.devam etti
_Lanet onu
öldürdü.Şaşırmıştım.Abim uyuyor sandım.Uyandırmaya çalıştım.Voldemort
gülüyordu.Sonra güçle ilgili bir şeyler mırıldandı.Abimin elide asayı
aldım.Kedevrayı söyledim.Ama o gitmişti.Dumbledor onu daha fazla üzmek
istemedi ve onun sırtını sıvazlayıp gitti.Ertesi gün Profösör
McGonagall 2 gün sonra balo olacağını söyledi herkezin bir eşi
olmalıymış.Avril artık iyileştiği için derslere giriyordu.Bu gün
Hogsmeade’e gezi vardı.Avril gidip bir cafede oturdu.15 dk sonra Harry
ve Hermonie de geldi.Avril’in yanına oturdular.Harry:
_Dünden beri nasıl ol-Hermonie:
_Baloya kimle gidiyosun?Konuyu değiştirmek istedi.Avril:
_Bilmiyorum kise teklif etmedi.Göz ucuyla Harry ‘ye baktı.Avril:
_Sen kiminle gidiyorsun Hermonie?Hermonie Avril’in kulağına bir şeyler fısıldadı.Harry:
_Hadi bana neden söylemiyorsun?Avril:
_Sen kimle gidiyon Harry?Harry:
_Patillerden biriyle.Avril kırılmış gözüküyordu.Avril:
_Ben gidiyorum.Görüşürüz.Masadan kalktı gidiyorduki Cedric:
_Avril benimle baloya mgelir misin?Avril evet anlamında başını salladı.Bu seferde Harry kırlmıştı.YORUM

[HarryPotter]

Avril, baloda ne giyeceğine bir türlü karar veremedi. Baloya daha 4saat
vardı ama o çok heyecanlıydı. Cedric’le, baloya gidiyordu ve Harry onu
kıskanmıştı. Sonunda dizine gelen eteğiyle mavi bir elbise giymişti.
Saçını özenle taradı ve açık bıraktı. Cedric’le , büyük salonun önünde
buluşacaktı.(avril Ravenclawda Harry ile aynı dönemde) Avril, aşşağı
indiğinde Cedric, onu bekliyordu. Cedric, Avril’i görünce:
-Çok güzelsin. dedi. Avril, kızarmıştı.
-Teşekkürler.
Sende yakışıklı gözüküyorsun. dedi ve kol kola girip büyük salona doğru
yola koyuldular. O sırada Harry de Parvati ile kol kola girmiş
gidiyordu. Oysa o Avril’le gitmek istiyordu. Giderken ayakları tekrar
yerden kesildi ve yara izi ağırmaya başladı. Karanlık ormandaydı
tekrar. Aynı beyaz yaratığı tekrar gördü. Bu kez ağaçların ardından
güneş çıkıyordu. Ve bir adamın gölgesinin gözükmesine neden oldu. Harry
adamın yüzünü tam göremeden ayakları yerden kesildi. Parvati, onu
dürtüyordu. Parvati:
-Harry, az kalsın merdivenden düşüyorduk.
Gözlerin kapalı yürümenin bir mantığı yok! dedi. Harry , bunun
farkında değildi. Ama bir şey söylemedi. Önlerinde yürüyen bir çift
dikkatini çekti. Kızın aynı Hermione gibi saçları vardı. Ama Hermione
Viktor Krum’la gelmiş olamazdı.
Harry, Parvati’yle dans
ederken Avril’i fark etti. O kadar güzeldiki insan onu görünce peri
masalındaymış gibi oluyordu.Harry, bunları düşünürken Parvati’nin
ayağına basmıştı. Parvati, bozuntuya vermedi; geceyi rezil etmek
istemiyordu. Harry, birkaç dk sonra dansı bıraktı. Avril’se, hala dans
ediyordu. Etrafına gülücükler saçıyordu. Çok sevecen ve iyi kalpli bir
kızdı. İnsanlara kendini sevdiriyordu. Cedric ve Avril dansı
bıraktılar. Harry birden:
-Avril dans edelim mi?dedi. Avril,
şaşırmıştı. Aslında sevinmiştide. Cedric, Harry’nin ne dediğini duydu.
Yüzünden biraz kızdığını belli ediyordu. Ama sonra:
-Aslında 5dkyi
aşmak şartıyla dans edebilirsiniz. dedi.Harry, bunları duyar duymaz
Avril’i aldı ve dansa başladılar. Harry’nin içinde bir kıpırtı vardı.
Ama korktuğu başına geldi tekrar ayakları yerden kesildi. Hayır dedi,
olmazdı en azından Avril’le dans ederken. Kendini tekrar büyük salonda
buldu. Avril ona gülümsüyordu. Harry’nin , kelid aynasında gördüğü anne
ve babası kadar sıcak gülümsüyordu. Avril:
-Harry yarın için iyi şanslar. Dedi.Harry:
-Ne için iyi şanslar?diye sordu. Avril:
-Yarın turnuvanın 1. yarışı var Harry. dedi Avril. Harry:
-Unutmuşum, sağol. dedi. Şimdi hatırlıyordu.
*
TURNUVADA
*
İlk
görev ejderhalardı. Harry, keşke Hermione’ninin sözünü dinlerseydim de
çalışsaydım diyordu. Şimdi karşısında kocaman bir ejderha vardı. Harry
Hermione’niden duyduğu bir büyüyü hatırladı. Büyüyü ilk denemede
yaptı. Bu sihir tarihine geçmeliydi. Harry bu büyüyle 1. oldu.(kısa
kesmek istedim asıl konu o değil.)
*
1 HAFTA SONRA
*
Kahvaltıda
Mrs. Weasley kadar olmasada güzel yemekler vardı. Harry birden
Hermione’niyi fark etti. Kaşarak Harry’ye doğru geliyordu. Hermione:
-Harry, Ron hastane kanadında zehirli bir şey yemiş. dedi. Sesi titriyordu. Harry:
-Hemen
geliyorum. dedi. Gururunu kırmalıydı. Ron onun arkadaşıydı. Hastane
kanadına giderken bir grup Slytherinli çocukla karşılaştı. İri kıyımlı
bir çocuk Malfoy’un 6 gündür ortalarda olmadığını söyledi. Harry şimdi
anlıyordu demek ki bu yüzden hiç bulaşmamıştı. Hastane kanadına
geldiğinde önce bir sessizlik oldu sonra Harry:
-Nasılsın?dedi.Ron ve Hermione şaşkın görünüyordu.Hermione “Harry.”dedi.Ron’sa:
-Harry
çok üzgünüm..Herşey için.Ron bunları söylerken içeri Avril girdi. Ama
farklıydı. Çünkü Sevecen ve güzel bakmıyordu. Aksine kinli ve kızgın
bakıyordu.Avril:
-Hasta olduğunu duydum Ron. Geçmiş olsun. dedi ve çekip gitti.Harry,Ron ve Hermione buna bir anlam veremediler.